Advert
Advert

İsias Davası 19 Ocak’a ertelendi: Aileler ‘Adalet İstiyoruz, suçlular tutuklansın’ dedi

ADIYAMAN (PERRE) - Şeriban ÖZÇAKMAK - 6 Şubat 2023 depremlerinde 72 kişinin hayatını kaybettiği Grand İsias Otel'in yıkılmasına ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın üçüncü duruşması Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Sabah saat 10.30'da başlayan duruşmada, depremde yakınlarını kaybeden aileler bir kez daha sanıkların tutuklanmasını talep etti.

Yayınlanma Tarihi : Google News
İsias Davası 19 Ocak’a ertelendi: Aileler ‘Adalet İstiyoruz, suçlular tutuklansın’ dedi
Advert

UCİM'in de davaya katılma talebinde bulunduğu öğrenildi. Mahkeme, ara kararın ardından davayı 19 Ocak 2026 tarihine erteledi.

Ailelerden Ortak Çağrı: "İmza Atan Herkes Sorumludur"

Duruşmada söz alan depremzede aileleri, kamu görevlilerinden şikayetçi olduklarını yineledi.

Nehir Çevik'in babası Yoksuli Çevik, kısa ve net konuştu: "Kamu görevlilerinden şikâyetçiyim."

Aras Aktuğralı'nın annesi Afet Aktuğralı, "Mahkeme heyetine güvenmek istiyorum" dedi.

Baba Murat Aktuğralı ise "Raporlar ortada. İmza sahibi herkes sorumludur. Suçlular tutuklanmalı" ifadelerini kullandı.

Depremde eşi ve iki kızını kaybeden Ozan Dağlı da sanıkların tutuklu yargılanmasını talep etti.

Doruk ve Alp Akın'ın amcası Ali Akın ise "Attıkları imzaların yükünü taşımak zorundalar" dedi.

Ayşe Akın ise gözyaşları içinde "Sanıkların derhal tutuklanmasını talep ediyorum" diye konuştu.

"Çocuklarımız Nefessiz Kaldı, Artık Adalet İstiyoruz"

Depremde kızı Selin Karakaya'yı kaybeden Ruşen Yücesoylu Karakaya, bilirkişi raporuna ve sürece tepki gösterdi:

"Bilirkişi raporunu aylardır bekledik. On gün önce çıktı. Bu katiller hâlâ tutuklanmadı! Çocuklarımız nefessiz kaldı o bina altında. Acımıza bir son verin artık. Adalet olası kastla sağlansın."

Lavin Kalaycı'nın babası Caner Kalaycı ise adalete olan güvenlerinin sarsıldığını dile getirerek,

"Bu delillerle sonuç çıkması lazım. Sizin başınıza gelmedi diye bizi ne kadar anlayabilirsiniz bilmiyorum." dedi.

Avukatlardan Sert Eleştiri: "Rapor Çelişkili, Olay Açık, Tutuklama Şart"

Müşteki avukatları, bilirkişi raporundaki çelişkilere dikkat çekerek sanıkların tutuklanmasını istedi.

Avukat Baki Turan, "Cezanın olası kast kapsamında değerlendirilmesi gerekir." dedi.

Avukat Gülsüm Özdoğru, "Bu rapor çelişkilerle dolu. Turizm Bakanlığı'ndan gelip yıldız veren yetkililer de yargılanmalıdır." ifadelerini kullandı.

Avukat Yiğit Gökçehan Koçoğlu ise, "Bu bina kendi kendine yapılmadı; devlet izin verdi. İmza atan herkes sorumludur." sözleriyle tepki gösterdi.

Avukatlar ortak bir noktada birleşti:

"Sanıkların tutuksuz olması ne hukuka ne vicdana uygundur."

Sanıklar Sorumluluğu Kabul Etmedi

Sanıklardan Yusuf Gül, "Binanın statik hesabını yapma yetkim yoktu." diyerek savunma yaptı.

Bilal Balcı ise "Bu binanın yapıldığı dönemde belediyede bile değildim." ifadelerini kullandı.

Dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut ise sadece "ruhsata imza attığını" söyledi.

Diğer sanıklar da benzer biçimde sorumluluğu birbirlerine yönlendirdi.

Sanık avukatları, müvekkillerinin yalnızca "kâtiplik yaptığını" savunarak beraat talep etti.

"Savcı Sessiz Kaldı, Bizi Yok Saydı"

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, duruşma sonrası yaptığı açıklamada savcının sessizliğine tepki gösterdi:

"Savcı tam burada, bizim yanımızda olmalıydı. Çocuklarımızın hakkını savunmalıydı. Fakat o, aileleri hiçe sayarak sessiz kaldı. Bu sessizlik, bizim için bir yaradır."

Karakaya, bilirkişi raporunun açık olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Binanın yıkılmasına neden olan yapısal kusurlar ortadadır. Bu kusurlara imza atan, göz yuman, denetlemeyen herkes bellidir. Buna rağmen hâlâ kimse tutuklanmadı."

Duygularını gizlemekte zorlanan Karakaya, "Çocuklarımız o binanın altında nefessiz kaldı. Biz anneler, babalar, kardeşler bu acıyla her gün yeniden yüzleşiyoruz. Buna rağmen sorumluluğu reddeden bir tabloyla karşı karşıyayız." dedi.

Karakaya, davanın sadece ailelerin değil, Türkiye'nin adalet sistemi açısından da bir sınav olduğunu vurguladı:

"Bu dava Türkiye'nin vicdanının davasıdır. Eğer sorumlular ceza almazsa, yarın başka çocuklar da aynı kaderi yaşayacak."

Yeni bilirkişi talebine de tepki gösteren Karakaya, "Her şey apaçık ortadayken yeni heyet istemek, süreci uzatmaktan başka bir şey değildir." ifadelerini kullandı.

"Tutuklamalar olmadan adaletin tecelli ettiğine inanamayız. Mücadelemiz çocuklarımız, adalet ve gelecek için sürecek." dedi.

KKTC Barolar Birliği: "Bu Karar Kimseyi Mutlu Etmedi"

KKTC Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, mahkemenin kararını şöyle özetledi:

Dava 19 Ocak 2026'ya ertelendi.

Belediye Başkanı, encümen üyeleri ve bina sahibi Ahmet Bozkurt'un dinlenmesi reddedildi.

Sanıkların kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle adli kontrolün devamına karar verildi.

Bilirkişi raporunda "sorumlu" olarak belirtilen üç kamu görevlisi dışındakiler hakkında "sorumsuzluk" kanaatine varıldı.

Tutuklama talepleri reddedildi.

Esendağlı, "Bu karar ne aileleri ne de Kıbrıs halkını mutlu etti." diyerek tepki gösterdi.

Yarım saatlik aranın ardından açıklanan ara kararla dava 19 Ocak 2026 tarihine ertelendi.

Mahkeme salonunda yankılanan son cümle ise yine ailelerden geldi:

"Adalet istiyoruz! Sorumlular cezalandırılsın!"

Kaynak : PERRE

begendim
0
Begendim
bayildim
0
Bayildim
komik
0
Komik
begenmedim
0
Begenmedim
uzgunum
0
Uzgunum
sinirlendim
0
Sinirlendim
Advert

Yorum Gönder

Yorumlar